Anasayfa Haberler & Etkinlikler Rehberlik

10-12 Yaş Grubu Çocuklarının Psikolojik Özellikleri





14.11.2016

10-12 Yaş Grubu Çocuklarının Psikolojik Özellikleri
 
Bu yaştaki çocuklar, hayatlarının hemen her alanında birçok değişikliğin eşiğinde bulunurlar. Sadece fiziksel olarak olgunlaşmanın yanı sıra duygusal olarak da olgunlaşma dönemine girer.
Orta öğretimle birlikte yeni bir sosyal çevre içine girmeye hazırlanırlar.
Bir çok gelişimci bu döneme fırtına ve gerginlik dönemi adını vermiştir.
1.İlköğretimin II. Kademesine geç uyum sağlama
2- Hem bedensel hem de psikolojik açıdan bir çok temel değişiklerin oluştuğu bir çağdadırlar.
3- Ön plana çıkma anlayışı daha belirgin olarak ortaya çıkar.
4- Çabuk kızma, çabuk alınma
5- Düşünmeden tepkide bulunma (Agressif davranma)
6- Kıskançlık
7- Başaramama durumunda okuldan ve öğretmenlerden şikayetçi olma
8- Daha çok sevgi ve ilgi bekleme
9- Doğru veya yanlışta olsa görüşlerini haklı gösterecek düşünce kurallarına ve mantık yollarına sıkça başvururlar ve tartışırlar.
10- Sık sık endişe ve umutsuzluğa kapılma
11- Bir gruba katılma özlemi ve kutuplaşmalar
12- Çevrenin takdirini kazanma duygusu baskındır. Bundan dolayı başarısızlık sonucunda kendini yetersiz bulup içe kapanma görülebilir.
13- Utangaçlık duygusu ve dikkati çekme korkusu yoğun olarak görülür.
14- Bu evrede küçük kusurlar son derece büyütülür ve bunlar öğrencinin tüm bilincini kaplar.
 
 
 
Fiziksel Gelişimler
Kızlarda ve erkeklerde farklı farklı fiziksel gelişmeler beraberinde duygusal değişimler de yaşar: Heyecan, belirsizlik, korku ve utanç gibi. Çocuklar bu yaşta fiziksel görünümlerine önem vermeye başlar, akranlarıyla uyum sağlamak onlar için çok önemli hale gelir. Özellikle kız çocuklarının vücutlarında değişmeler başlar. Ebeveynler bu noktada çocukları vücut gelişimi hakkında sağlıklı bir şekilde bilgilendirmelidir. Bu dönemde çocukların vücut gelişimini sağlıklı bir şekilde tamamlamaları için örneğin sağlıklı beslenmeyle kilo almalarına engel olmak gibi önlemler alınabilir.
Bu yaşta çocuklarda ortaya çıkan mahremiyet duygusuna özen gösterilmelidir. 10 yaşına gelen çocukların vücutlarını incelemek için banyo ederken ve giyinirken gizliliğe yani yalnız kalmaya ihtiyaçları oluşur. Onlar için bu fırsatı sağlayacak ortam hazırlanmalıdır.
Yine bu yaşlarda çocuklarda arkadaşlarının düşünce ve giyim tarzına dikkat etmeye başlayarak kendi giyim ve saç tarzlarına daha fazla dikkat etmeye başladıkları görülür.
 
 Özgüven
Bu yaştaki çocuklarının özgüvenlerinin sağlam olması kişiliğini inşa etmesinde yardımcı olmanın yanı sıra, arkadaş ortamlarında karşılaşacağı olası baskılara karşı da donanımlı olmasını sağlayarak kendisini korumasına yardımcı olur. Kendine güveni olan çocuklar, arkadaşlarının baskısıyla kötü davranışlar sergileyerek tehlikeli durumların içine girmez, istemedikleri şeyler yapmak durumunda kalmazlar.
 
 Ruhsal Dalgalanmalar
Bu yaştaki çocuklar arkadaşlarıyla ilişkileri doğrultusunda çok sık ruhsal dalgalanmalar yaşar, bu dalgalanmaları engellemek için doğru bir iletişim kurarak sıkıntılarını anlatmaları sağlanmalıdır. Ruh halleri çok sık değişkenlik gösterir.
Ergenliğin başlamasıyla birlikte hormonal değişiklikler başlar. Bazen neşeli bir ruh haline bazen de karamsar ruh haline sahip olabilir. Ruhsal dalgalanmaların sebeplerinden birisi de bedenindeki ve hayatındaki değişiklerdir. Düşündüğünüz zaman 10 yaşındaki bir çocuk için hem ergenlik dönemindeki fiziksel değişimlerle, hem arkadaşlarla sosyalleşmek hem de okulla başa çıkmak oldukça zorlayıcı bir süreçtir. Bu yaşta bir çocuğun bu kadar şeyle baş etmeye çalışırken duygusal dalgalanmalar yaşaması hiç de şaşırtıcı değil.
Eğer çocuğunuz, aşırı agresif tavırlar ve sürekli karamsar bir hal içindeyse çok endişelenmenize gerek yok. Fakat daha keskin davranışlar ve kişilik değişimleri yaşıyorsa örneğin uyku ya da yemek sorunu veya okula gitmek istememek gibi, çocuğunuzu uzman bir doktora götürmenizde fayda var.
Bu gibi durumlarda aşırılık görürseniz çocuk doktorunuzdan destek almalısınız.
 
 
Çocukta Küfürlü ve Argo Konuşma
 
 Çocuklar çoğu zaman anlamını bilmeden, dikkat çekmek ve öfkesini göstermek için küfür edebilmektedir. Çocukların küfürlü konuşmalarına doğrudan biz neden olmasak da onları bu tür konuşmaya cesaretlendirmiş olabiliriz veya küfür ettiklerinde onların arzuladığı tepkileri veriyor olabiliriz. Bir öğrenme davranışıyla, yetişkinlerin kızdıklarında küfür ettiklerini gören çocuk küfür alışkanlığı kazanabilir.Çocuklarda dikkat çekme arzusu çok fazladır. Özellikle olumlu davranışlarıyla yeteri kadar ilgi çekmeyip, takdir edilmeyen çocuk, ilgi çekmek için olumsuz davranışlara yönelebilir. Varlığını ancak bu tür davranışlarla ortaya koyacağına inanırsa, küfür gibi olumsuz davranışları tekrarlar. Ebeveynleri iyi ve olumlu davranışları sıradan, doğal şeyler gibi karşılamayıp, çocuğa gereken takdir ve ilgiyi göstermeleri çok önemlidir.Çocuğa beklemediği zamanlarda da ilgi, sevgi ve takdir duygularımızı hissettirmeliyiz. Olumsuz bir davranışa verilen ani tepki, hele hele bunu yok etmek için dil dökülüp, ödül vaat edilmesi büyük yanlıştır. Olumsuz davranışlara göstereceğimiz abartılı, öfkeli tepkiler çocuğun o davranışı her kızdığında veya ilgisiz kaldığında tekrarlamasını pekiştirecektir.Ebeveyn olarak siz de küfürlü konuşuyorsanız, çocuğun hiçbir şansı yoktur. Onlar birer kayıt makinesi ve aynadırlar. Siz ne iseniz çocuk da o olacaktır. Siz hiç kötü söz kullanmıyor da, çocuğunuz bir gün küfürlü bir söz söylerse ani tepkilerden kaçınarak önce anlamını bilip bilmediğini kontrol edin. Büyük olasılıkla bir filmde, televizyonda, bir şarkı sözünde veya bir arkadaşından duymuştur ve anlamını bilmiyordur. Ona sinirli olduğu için bu kelimeyi kullandığını, bunun hoş bir ifade şekli olmadığını ve sinirli olmayı başka şekillerde de ifade edebileceğini anlatmak en doğru yoldur. Sert bir yaklaşımla çocuğu bastırmak, o davranışı engellese bile niçin söylememesi gerektiğini öğrenmediğinden uygun bir yaklaşım değildir.
 
Çocuklarda küfürün nedenlerini şöyle sıralayabiliriz.
1-Dikkat çekme
2-Yetişkinleri şok etme, şaşırtma, rahatsız etmenin verdiği eğlenceli zevk
3-Ağızdan kaçıverme. Bu aşırı engellenme, kızgınlık, fiziksel bir gerginlik durumunda doğal bir tepkidir
4-Bir savunma davranışı veya isyan ederek bağımsızlığını ortaya koyma
5-Bazı çocuklarda yetişkin olmanın, olgunlaşmanın bir sembolü olarak
6-Akranları tarafından onaylanma amacıyla
 
 
 
Küfürlü konuşmayı önlemek için ebeveynlerin yapması gerekenler:
 
1-Öncelikle çocuğunuza iyi örnek olmalısınız. Siz kontrollü olabilirseniz çocuk sizi taklit ederek öfkesini uygun yollarla kontrol altına alabilmeyi öğrenir.
2-Çocuğunuzun size olan kızgınlık ve kırgınlığını rahatça ifade edebilmesine izin verin. Duygularını rahatça ifade edebilen çocuk daha az küfürlü söz kullanacaktır.
3-Küfürlü kelimeleri bir kâğıda yazın, onları tanımlayarak çocuğunuzla tartışın
.4-Çocuk küfürlü konuştuğunda abartılı kızgınlık veya şaşkınlık gibi tepkiler vermeyin. Dikkati başka noktaya dağıtın.
5-Küfürlü veya argo kelime kullanan çocuğa “seni anlamıyorum”, “kullandığın kelimenin anlamı nedir?” gibi sorular sorun ve sessiz kalın.
6-Tiyatro, spor, çeşitli hobiler gibi etkinlikleri arttırın. Yaratıcı faaliyetler çocuğun kötü alışkanlıklar edinmesini azaltır.
.7-Kesinlikle dövme, bağırıp çağırma, tehdit etme gibi bir cezalandırmaya gitmeyin.
8-Uygun olmayan sözcüklerin yerine, kabul edilebilir sözcükleri kullanması için çocuğu bilgilendirin. Olumlu sözcükler kullandığında takdir edin, överek teşvik edin.
9-Kişisel olarak küfretmenin onlardaki tesirini sizinle paylaşmaları konusunda çocuklarınızı yüreklendirin.
10-Davranış üzerine odaklanmak yerine bunun ardındaki inanca yönlenin. Bu davranışın altında büyük olasılıkla dikkat çekmek, güç sahibi olmak, incinmiş duygularıyla baş etmek ve yenilgi durumunda yardım almak gibi duygular yatmaktadır.
Ebeveyn olarak sorumluluğunuz bunların farkındalığına varabilmenizdir. 
 
 
 
                                                                                                                                            

 




0 332 323 67 86 pbx
0 533 327 98 96

info@gundogdukoleji.com